20 Temmuz 2012 Cuma

Herkes ve Birkaç Kişi

Yağmur Herkese Yağar 
Güneş Isıtır Herkesi 
Mevsimler Herkes İçindir 
Yalnız Çığ Altında Kalan 
Sele Kapılan Her Zaman Birkaç Kişi 

Herkes İçindir Aşk Da Ayrılık Da 
Yalnızca Birkaç Kişi Ölür Acıdan 
Eskiden Ölümle Tartılırdı Ayrılık 
Kiminin Hayatı Yalnızca Unutkanlıktan 

Her Şey, Herkes İçin Değildir Oysa 
Kimi Hiçbirşey Ögrenmez Karanlıktan 
Yalnızlığı Kullanmayı Bilmez Kimi 
Kimi Ayrılamaz Karanlıktan 

Yağmur Herkese Yağar 
Ama Çok Az İnsan Tutar Yağmurun Ellerini 
Onca Şarkı Onca Film Onca Roman 
Ama Sevmeye Yetmez Herkesin Kalbi 

Çığ Altında Kalan Sele Kapılan 
Aşktan Ve Acıdan Ölen 
Birkaç Kişi Dünyayı Başka Bir Yer Yapmaya Yeter 
Aslında Onların Hikayesidir Anlatılan 
Diğerleri Dinler, Seyreder, Geçer Gider 
Geçer Gider Herkes 
Hikayelerdir Geriye Kalan.


Murathan Mungan

17 Temmuz 2012 Salı

Olup Biten

Bence zaman ilerlemiyor. Aynı yerde duruyor. Biz zamanın etrafında dolaşıyoruz, en güçlü bağlantı sağladığımızda, bizi çekip yörüngesine sokuyor, ruhumuz beden buluyor, arada çekimler artıp azalırken aşık oluyoruz, ya da depresyona giriyoruz, sebepsizce hasta oluyoruz ya da iyileşiyoruz. Artık bir an geliyor ki bağ inceliyor, inceliyor ve kopuyor. İşte ölüm anı.

Bütün evren de olan da bu değil mi?

3 Temmuz 2012 Salı

Mutluluğun Peşinde

Mutluluk aslında o kadar yakın gözüküyor ki sanki içime çeksem yutuverecekmişim gibi ama bir yandan da o kadar uzak gibi geliyor ki senelerce koşsam peşinden yakalayamayacak gibi.

İnsanlar yapabileceklerimi söylerken gördüklerini baz alarak konuşuyorlar oysa onların görmediği şeylerde var. Mesela ben tekim ve benden başka yok. Öyleyse benim yaşamam gerekenleri başkası benden önce yaşamadı sadece benzeri var.

Yapılanların çoğu bu yüzden işte. Başkasına benzemek ya da benzememek çabası. Zaten nadide iken kendini nadide yapma çabası.

Tenimde hissedebiliyorum, midemde hissedebiliyorum, ellerimde hissediyorum, zihnimde ve kalbimde hissediyorum onu.

Şu an soluduğum hava beni mutlu ediyor çünkü hissediyorum ki bir yerlerde bazıları şu an çok mutlu belki evleniyor, belki okulundan mezun oluyor ya da çocuğu doğuyor. Yaşamın mutluluğunu hissediyorum ve bu beni de mutlu ediyor.

Kabul ediyorum olumsuzluklar çok, imkansızlıklar, açlık, sefalet çok. Onları göz ardı etmiyorum elbette ama bu benim evim ve ben almam gerekeni almak ile mecburum. Üzüntü, işleyişi aksatmaktan başka bir işe yaramaz ve bu da, ne benim ne de onların işine gelir.

Mutluluğu arıyor muyuz yoksa bulduk da farkında mı değiliz?