Yoğun bir
günü bitirmişti ama o da bitmişti. Patronu yine bir sürü insanın içinde onu
azarlamış, yaptığı her işe bir mazaret bularak yine yapmasını istemişti. Daha
işe başlayalı üçüncü ayında olmasına rağmen sanki yıllardır bu işte
çalışıyormuş da emekliliğini bekleyen insanların psikolojisi ile gelip gitmeye
başlamıştı. Dün saçlarını kestirmişti bir arkadaşının tavsiyesi üzerine.
Değişiklik her zaman iyi gelir demişti ama hiç beğenmemişti bu şekli. Pişmandı.
Yine evde bir sürü iş var düşüncesi daha mesai saatini bitirmeden aklına
gelmeye başladı. Suratsız ev arkadaşı ile kesin bir konu bulup tartışacaktı
yine. Birkaç kere başka bir eve çıkmayı düşünmüştü ama şu sıralar maddi imkanı
ancak buna yetiyordu. Yarın yine hangi kıyafeti giysem diye düşünürken otobüs
geldi. Kartını okuttu arka sıralarda boş olan ikili koltuğa oturdu. Aslında
sevmiyordu tek başına geçip koltuğu zapt etmeği, her seferinde başkaları en son
onun yanına oturuyordu hatta bazen ayakta bekleyip de yanına oturmayanlar bile
olmuştu. Otobüs durakta durdu. Biri bindi. Sakalları iki-üç günlük vardı. Bir
elinde kartı tutarken diğer elinde de şeker vardı. Saçları dağınıktı. Yavaş
yavaş yürüyordu sanki kendine kızmaya başlıyordu her adımında. Yine öndeki
kızın yanına oturacak dedi kendi dendine. Hep böyle oluyordu. Camdan dışarı
baktı. Beğenmişti onu. Belki gelse yanıma otursa bahaneden bir soru sorsam, laf
açılsa, uzasa… Birden koltuk sarsıldı, yanına baktı.
1 yorum:
Çağlar tebrik ediyorum seni başarılarının devamıını diliyorum.......................................................................................................................................
Yorum Gönder