21 Haziran 2011 Salı

Ben öyle sevdim

Sevgimi yetiremedim, döktüm, taştım, elimi yaktım, yüzümü kirlettim ama çıplak ayaklarımla bile üstünden geçmedim. Kavuşmadık, kavuşamadık , doğru dürüst sarılamadık, koklaşamadık,öpüşemedik. Azmettim, yılmadım benim sevgim yeter dedim. Köprüler inşa ettim yollar kurdum ulaşabilmek için çabaladım ama bir türlü ulaşamadım. Üzülmedim benim çabama değer ,sevgime değer dedim yetmedi. Kelimelerim tükendi ,dökülürken pıhtılaştı cümlelerim. Kesik bir yara izi gibiydi vücudumun tam ortasında, görünen yerinde sızlıyordu. Bir iz düşünün ki aynaya her baktığında hatırlansın, her sızladığında kendini anımsatsın. Bir iz ki yüce bir görevden kalma, kirli bir savaş meydanında ulaşamadığın bir memleketten hatıra ve bir iz ki kan kokusu hala dün gibi hatırında.
Ben öyle sevdim. Sevdiğim için karşımda binlerce insanla çatıştım. Gelen her söz darbesinden kurtulmaya çalışmadım, aksine içlerini dökmelerini sağladım. Kustular zehirlerini, eklediler son cümlelerini ve suretlerine baktım son bir kez, gözlerinde sevgiden eser yoktu, kaybedebilecek bir kalpleri yoktu ne yazık! Uğruna alın teri dökebilecekleri bir aşkları yoktu. Efkarlandığında iki kadeh atıp, sevgisini yineleyeceği birisi yoktu. Ne yazık ki ben onlar gibi yaşayamadım sevdiğimde kendimi küçük düşürmekten korkmadım aksine düştüm. Düştüğümde arkamdan koşanlarla ya da tekme atanlarla karşılaştım. Yıldım bitkinim hala kalkmadım , niyetli değilim. Ben öyle sevdim. Düştüğüm yerde yıllardır bekledim. Her sonbaharda bir parçam çürüdü, bir parçam yakıldı, bir parçam çöpe atıldı. Ben öyle sevdim.Bir akşam serinliğinde, yakınına düştüğüm bir bankta onu görmeyi, esintisiyle yer değiştirmeyi olur da paçasına takılırım belki yanında giderim diye beklemeyi sevdim. Ben sevdiğim için ezilmeyi seçtim…

Hiç yorum yok: