Bu kadarını hak ediyor diye düşünüyorum. Gerçi ben kimim ki kimin ne hak ettiğine karar vereyim..
O kadar çaresiz hissediyorum ki kendimi yanında. Fiziki varlığından ayrılalı çok oldu, düşüncenin yanında bile ezilir büzülür içim. Hani istesem dünyayı değiştirebilir, ama senin düşüncelerine etki edemem.
Kalemimi sevmiştin, ben seninkine bayıldım. Ben seni hiç tanımadım. Yani, aslında biliyordum da,.. Açıklamak çok zor. İnsan küçükken dünyası da küçük oluyor, küçük davranıyor, küçük düşünüyor..
Seni düşündükçe küçülüyorum. Orada burada insan kişiliklerini analiz eder, yönetime yeni bakış açıları üzerine konuşurum. Odaya sen girsen, emin ol, yine o küçük kız olurum. Utanırım o kızdan. Odada seni görsem, başım düşer yere, utanırım.
Özlemimi saklamadığım onca insan var, seni kimselere anlatamıyorum. Bunu ortak bir blogda paylaşmam da ne manidar oldu değil mi?!
Görüyorsun ya, saçmalamalar hala devam ediyor. Anlatamamak dert değil, derdim ulaşamamakla. Kendi yarattığım dağlar hep orada bir yerde, bir gün yıkıp geçerim derdim de, öyle olmuyormuş o işler. Herkesin kendi koruma mekanizması varmış. Ortada tek dağ ören ben değilmişim. Haberim olmadı. Dedim ya. Çocuktum ben daha.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder