Bir haftadır tanıştığınız adamla tatilde yazlığa gitmeye benzedi artık bu iş.
Tüm gün birlikte olduğunuzu ve her ne hikmetse birbirinizin dibinden ayrılmadığınızı düşünün. Adamın diş fırçasının renginden ayakkabısının topuğuna; siyasi görüşünden futbol yorumlarına kadar her şeyini duyuyor, görüyor, okuyorsunuz.
Ne ego ama! Anlat babam anlat hiç bitmeyebilir. Kaynak sonsuz, profildeki yüzlerce arkadaş/follower da gariban iş gücü. Okusunlar, yorum yapsınlar..
"Bu sabah çok sıkıcı" "Ay şu ödev de bitmedi" "Aman da biz staj yapıyoruz, dünyada bir ilk" ...
Bu sosyal ağların bizi sosyalleştirmesi gerekmiyor muydu? Herkes sanki yanında bir şeyler paylaşacağı insanları bulamıyor da sanal dostlarından medet umuyor. Ayrıca her sabah 6'da kalkabiliyor insanoğlu, aynı şekilde 4'de yatan da oluyor. Okul da var hayatımızda, otobüste ayakta da kalıyoruz.. Yeni mi başımıza geliyor bunlar? Niye bu kadar şikayet ve huzursuzlanma?
Belki bir durup düşünürsek; bu huysuzluğu şöyle açık havada karşımıza alıp konuşamadığımız gerçek insanlara bağlayabiliriz mesela..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder