Dertlendiğim zaman hiç çekilmiyorum. Konuş babam konuş, karşımdaki konuya dahil olabilse ne ala.. Da o iş de kolay değil yahu..
Kendimi çatır çatır ortalık yere dökmek bana göre değil, ülser yapıyor sonra; içten içe kendimi yiyorum. O yüzden genelde alakasız insanlara alakasız hikayeler anlatıyorum.
Eskiden bir kitap vardı.. "Haydi gençler hayata atılıyoruz, 3 deyince.." havasında.. Orada geçiyordu galiba yoldan geçen tanımadığın bir adama derdini anlatmak kavramı. Hani tanımıyorsun ya, anlatıp geçeceksin. Belki anlatırken bir aydınlanma olacak.. Nirvana falan, ışıklar..
En son yoldan geçen öylesine bir adam için "kafam da bozuk, olanı biteni anlatsam nolur ki, bir daha nerde göreceğim" diye düşündüğümde sonuçlar pek hoşuma gitmemişti. O yüzden bazı hayaller hayal olarak kalsa daha iyi, çünkü çoğu zaman aslında "yok öyle bi' dünya".
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder