15 Mart 2012 Perşembe
Dizi
Çok ama çok sevdiğim biricik dizimin son sezonunun 10. bölümünün yayınlandığını görüp izlemediğim son 4 bölümüm olduğunu düşündüm. Aslında sevdiğim dizi falan değildi. Aklımda ilahileştirdiğim birkaç karakterdi. Hayatımdakileri önce onlarla özdeşleştirip sonra farklı çıktıklarında kendimi hep yine o diziyi izlerken buluyordum. Yine söylediğim korkunç yalanlara inanıp gözyaşlarımı siliyor ve kandırmacalı dünyamda yaşamaya devam ediyordum. Dizi bittiğinde Nathan Haley'i yine dünyadaki her şeyden fazla sevmeye devam edecekti. Ona her zaman dürüst olup hayatında sadece ona yer verecekti. Peyton kaprislerini bir kenara bırakmayıp kendini türlü dramaların arasında bularak yıllar önce kaybettiği aşkının hayatından nasıl tamamen çıktığının yasını tutarken müziğe sarılacaktı ve sonra Lindsey'in düğünde terk ettiği, sevgilisi Lucas'la evlendiğinde her şeyi bırakıp terk ettiği Tree Hill'den uzakta mutlu mesut yaşayacaktı. Brooke her zaman hayalini kurduğu ailesinin kıymetini her daim bilecekti, tabii Julian da onun. Bunların hepsi olurken artık ben göremeyecektim. Yeni bir bölüm çekilmeyecekti. Eski bölümlerini milyon kez izleyebilirim ya da kendimi bu kısır döngüden dışarıya atıp basit bir diziyi izlemekten daha fazlasını yapabilirim diye düşündüm. Bazen sevdiğimiz şeylerin devamının gelmeyebileceği gerçeğiyle yüzleştim. Yıllar sonra dönüp şöyle bir baksak da kendi yoluma devam edebileceğimi anladım. Önemli olan tek şey 'ben' bu kainatta. Gerisiyle çok fazla haşır neşir olmaya lüzum yok, eğer mutlu değilsen onlarla. Anlayacağınız gördüğümüz, fark ettiğimiz küçük şeyler sadece hayatımızla ilgili radikal kararlar almaya bile sürükleyebiliyor bizi. Ne izlediğinize, ne işittiğinize, ne hissettiğinize dikkat edin. Gerekirse bazen at gözlüklerinizi takıp dolaşın.. Şiddetle tavsiye edilir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder