Soğuk bir kış gecesi,içte sessizlik,düşünceli,çalan bir müzik...ha bir de o sokak...
...
Bir şeyi gerçekten çok istedin mi olur derler.Pek de inanmazdım bu söze.Çünkü bazı şeyleri gerçekten çok istediğim zamanlar oldu.O şey olmazsa hayatımın değişeceğini düşündüğüm zamanlar.Kırılma noktalarında işlerin ters gittiği ve kırılamadığı zamanlar da oldu.Ne yalan söyliyim,istediklerimin de çoğu olmadı.Üzüldüm,kızdım,bazen ağladım bazen de gülüp geçtim.Sonraları belki de inançlı biri olduğumdan mıdır bilemiyorum;demekki böylesi daha hayırlıymış,böyle olması gerekiyormuş diyerek kaderden gelene eyvallah dedim.
...
Hayaller,kafanda yüzlerce senaryo her türlü olumsuzluğa,soruya karşı cevaplar hazırlama...Bir anahtarlık mı o?
Müzik kesildi,bir sessizlik çöktü,sanki zaman durdu.
...
Ama bu akşam öyle bir şey oldu ki gerçekten çok istemenin ne kadar önemli olduğunu öyle bir kavradım ki sanki birileri bana bir şeyler anlatmak ister gibiydi.O an büyülü,tılsımlı,belki de bir daha hiç yaşanmayacak.Ummadığım,aklımın ucundan bile geçmeyen bir anda karşımda beliren suret yavaş yavaş elektrik direğinden gelen ışıkla aydınlanınca,bir an nefessiz kalma gözler faltaşı gibi ve o sırada içimden gelen o çok şükür sesini herkesin duyduğu zannı...Ve istediğimin olmasıyla birlikte bir anlıkta olsa herşeyin,bütün olumsuzlukarın bir anda kayboluşu.
...
Sakın! Sakın arkana bakma..Hz. Lut'un karısı gibi helak mı olmak istiyorsun.
...
Bazı haller tarif edilemez ...Gülün kokusunun tarif edebilir misin?...
...
En iyi istemek Sükutla olur..Kimsenin bilmemesi...Sadece sen ve O...Ve tabiki biraz kapıyı sürekli çalmak gerek,benim gibi her gün ve belki de senelerce...belki de bir ömür...
...
Ama "isyansız,niye'siz,içten ve kelamsız"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder