27 Şubat 2012 Pazartesi

Saat 3 olmuş..


Korkma yorulduysan, anaforda boğulduysan..
Anafor nedir sahi? 
Birazdan çıkacağım bu odadan. Bir dönem ne büyük heyecanlarla açtığım kapıdan.. 
Sıkıldım mı ben de? Yok canım.. Bir buhran döneminin geçişini izliyorum hayatımın ortasından.. Daha öncekinin aksine bu sefer ayakta durabilmem dileğiyle..
Hatalar benim mi? Ne diyorsun?! Sonuna kadar.. Geçecek de sanıyorum, bir hatanın bedeli bin yıl sürmez ya.. Eğer sonsuz döngüye girmemişsen tabi.
Anne babaya artık dert anlatamıyor olmak, ayaklar üzerinde dururken aslında seni toprağın üzerinde tutanın dizlerin olduğunun farkına varmak.. O çok sevdiğimin söylediği gibi.. " Acılı konular bunlar.."
Tek çocukluğun, tek başınalığın farkına varmak; veya şöyle diyelim, tek gerçekle yüzleşiyor olmak.. Hakikaten acı..

Bir iskelenin ucunda bekleyip ileride uzaklaşan yunusları izlerken birden ben de onlardan olduğumu fark ediyorum. Aptallık parayla mı? Fark etsem bile karada olduğum sürece kuruyup öleceğimi, durup izliyorum gün batımında yüzenleri.. Onların yüzdüğü su farklı, benimki farklı olacak diye korkumdan atamıyorum kendimi denize.. Serde erkeklik de yok, hayret!

Hiç yorum yok: